• Gelecek
  • Bilim
  • Bilimi Anlatıya Dayandırmak Sağlık için Neden Önemlidir?

Bilimi Anlatıya Dayandırmak Sağlık için Neden Önemlidir?

Bilimi Anlatıya Dayandırmak Sağlık için Neden Önemlidir?

Tarihsel dönemlere bakıldığında birçok baskın anlatıyla karşımıza çıkar. Anlatıların kimi önemli bir kişi üzerinden kurulmuştur kimi ise dönemin en büyük olayları üzerinden. Son yıllara baktığımızda ise başrolde sağlık ve bilimle ilgili anlatılar ön plana çıkar.

Söz konusu bilim olduğunda nelerin anlatılmaya değer olduğunu belirlemek son derece önemlidir. Böylece anlatıların benimsenmesinin temelinde neyin olduğu da rahatlıkla görülür ve sağlıkla ilgili bir zorluğun üstesinden nasıl gelineceğine dair yol haritası daha titiz bir şekilde çizilebilir. Bu makalemizde bilimsel anlatının temel kriterlerini inceleyerek bu kriterlerin daha sağlıklı toplumlar için neden önemli olduğuna değiniyoruz.

Bilimsel anlatıların kriterleri

İlk kriterin temelinde, araştırma alanında oldukça aşina olunan bir kavram yer alır: Doğrulama yanlılığı. Bu kavram, kişinin mevcut inançlarına uygun görünen bilgileri benimseme eğilimidir. Teyit yanlılığının gücü göz önüne alındığında, dünya hakkında benimsediğimiz hikâyelerin, dünyanın halihazırda nasıl olduğuna dair inancımızla en çok örtüşen hikâyeler olabileceğini görmek zor değildir. Örneğin, dünyanın bir komplolar ağı olduğunu düşünenlerin komploculuğa meyleden teorilere inanması daha olasıdır. Diyelim ki, biri zaten bir aşının güvenirliğine dair şüpheli olmaya meyilli ise belirli bir sorunu çözmek üzere üretilmiş bir aşıya şüpheyle yaklaşması daha olasıdır. Bu sebeple kişilerin düşünceleri, dikkate alacağı anlatıları seçmesine sebep olsa da bilgiler, bu bilgilerin gerçekliğini doğrulayabilecek kaynaklarla birlikte aktarılmalıdır.

İkinci kriter ise tutarlılık için estetik bir ihtiyacı karşılayan hikâyeleri benimseme olasılığımızın yüksek olmasına dayanır. Bunu biraz açmak gerekirse, önce beynimizin gelişim ve çalışma şekline bakmak gerekir. Beynimiz aralıklı olarak aldığı verileri tamamlamak üzere arada kalan boşlukları doldurarak gerçekte orada olabilecek veya olmayabilecek bağlantılar kurar. Bu bağlantıları da deneyim ve veri birikimlerine yani geçmiş yaşamından getirdiği bilgi örüntülerine göre kurar. Yani insanlar yaşamı algılayabilmek üzere örüntüler arayan, hikâye anlatan hayvanlardır. Dünyamızda ve yaşamlarımızda örüntüler arar ve buluruz, sonra bu örüntülerin etrafında anlatılar, hikâyeler örerek onları hayata geçirir ve onlara anlam veririz. Hikâyeler, yapıları gereği rastgele olayları; başlangıçları, ortaları ve sonları olan kalıplara dönüştürürler. Hikâyeler, bu çerçevede mevcut önyargılarımızla buluştuklarında daha güçlü hale gelirler ve anlatı yapısı modelini peşin hükümlerimizin modeliyle pekiştirirler.

Bu noktada ise kişinin ve toplumların eleştirel düşünce yapısının gelişmiş olması büyük önem taşır. Eleştirel düşünme, rasyonel, şüpheci ve tarafsız analiz ve değerlendirmelerin uygulanmasıyla bir yargıya varmak amacıyla mevcut gerçeklerin, kanıtların, gözlemlerin ve argümanların analizini içerir. Bu nedenle, eldeki verilere belirli hikâyeler çerçevesinde bakmanın ötesine geçerek o anki durumu o anki verilere dayanarak analiz etmeyi sağlar.

Son olarak, üzerinde durulması gereken bir diğer nokta, baskın gruplar tarafından anlatıldığında hikâyelerin güç kazanmasıdır. Örneğin, pandemi gibi daha geniş kitleleri etkileyen ve ilgilendiren durumlar söz konusu olduğunda güç ve nüfuz konumlarını elinde bulunduran kişiler ya da topluluklar doktorlar ve bilim insanları olur. Bilimsel verilerle desteklenen anlatılar, bu kişiler sayesinde daha güvenilir hale gelir. Bu noktada bilgiyi veren kaynağın ne derece güvenilir olduğunu araştırmak, daha önceki çalışmaları ve açıklamalarını referans olarak kullanmak, yine birçok konuda olduğu gibi bilimsel anlatılarda göz önünde tutulması gereken kriterler arasında yer alır.

​​Sonuç olarak, benimsenen hikâyeler gerçeklerin tarafsız bir şekilde açıklanmasıyla şekillendiği kadar, derin bilişsel önyargılarla da şekillenir. Bu bilgi ışığında, gerçek bilgilere dayanan bilimsel bakış açısıyla oluşturulan anlatıların artırılması ve değerli görülmesi için çaba göstermek daha sağlıklı bir dünya ve gelecek için son derece önemlidir.

İlginizi Çekebilir

Yükleniyor...
Yükleniyor