Hiçbir beyin birbirine benzemez. Herkes farklı şekillerde düşünür, bilgiyi işler, öğrenir ve çalışır. Bu nörolojik farklılıklar, beynin nasıl programlandığının doğal bir göstergesidir. Bu farklılıkların, çeşitliliğin önemli ve değerli bir bileşeni olarak düşünülmesi, güçlü yönler olarak yeniden yakalanmasına yardımcı olur. Kısacası nöroçeşitliliği artık yeni normal olarak tanımlayabiliriz ancak insanlar değiştiği için değil, insanlara bakış açımız değiştiği için.
İnsanlar nörotipik tasarımın sınırlarıyla mücadele etmedikleri zamanlarda da kendileri için en uygun şekilde düşünmekte, çalışmakta ve yaratmakta özgür olurlar ancak ne yazık ki iş yerlerinde nörodiverjan insanlar hakkında hala birçok yanlış anlaşılma var. İşverenler, çok fazla desteğe ihtiyaç duyacaklarından, iyi bir iş yeri kültürüne sahip olmayacaklarından veya işi yapmak için gerekli becerilere sahip olamayacaklarından endişe duyarlar.
Şirketlerde nöroçeşitlilik; eşitlik, çeşitlilik, kapsayıcılık ve aidiyetin önemli bir parçası olarak görülmediği zaman, bilişsel farklılıklara sahip insanların aslında bir şekilde kusurlu veya eksik olduğu iş ortamına bilinçsizce yansıtılmış olur. Çalışanlar tamamen kendileri gibi olup işe gelme konusunda rahat olmadıklarında, verimli kişiliklerinden birçok parça gözden kaçar. Yaratıcılıkları ve eleştirel düşünme becerileri kaybolur.
İş yerinde nöroçeşitliliğin avantajları
Nöroçeşitli koşullara sahip insanlar genellikle kendilerini tanımlama konusunda endişeli olurlar. Teşhislerini veya durumlarını paylaşmanın insanların onları görme şeklini olumsuz etkileyeceği düşünürler. Bu korku, büyük ölçüde nöroçeşitlilik hakkındaki efsanelerden kaynaklanır.
Örüntüleri daha iyi tanıma
Belirli nörodiverjan koşullar, kalıp tanıma, hafıza veya matematik gerektiren durumlarda özel beceriler kazandırabilir. Daha kapsayıcı bir işe alım süreci sağlanırsa, nöroçeşitlilik adayları nörotipik meslektaşlarından daha iyi performans gösterebilirler.
Yaratıcılık ve yenilik
Özellikle her beynin aynı çalıştığı ön yargısının olduğu bir dünyada nörodiverjan olmak kolay değildir. Bununla birlikte, nöroçeşitliliğe sahip insanlar bir tarafta iş yerinde zorluklarla karşılaşsalar da diğer bir tarafta, çalıştıkları kuruma güçlerini getirirler. Yukarıda bahsedilen teknik becerilere ek olarak, nörodiverjan çalışanlar benzersiz bir bakış açısına, yaratıcı bir anlayışa ve mükemmel problem çözme yeteneklerine sahip olabilirler.
Geniş yetenek havuzu
Günümüzün rekabetçi piyasasında işverenler, nörodiverjan bireyleri artık görmezden gelemiyorlar çünkü kapsayıcı bir işe alım sürecinin herkesin başarılı olabileceği bir ortam oluşturmaya yardımcı olacağını yavaş yavaş tecrübe ediyorlar. İş yerinde nöroçeşitlilik desteklendiğinde, herkes ihtiyaç duyduğu desteği daha rahat talep edebilir hale geliyor.
Nörodiverjan bir çalışanı nasıl yönetirsiniz?
Nörodiverjan çalışanlarla çalışmak için herkese uyan tek bir çözüm yoktur. Her insan benzersizdir ve nörotipik olup olmadığına bakılmaksızın farklı şekillerde çalışabilir ve düşünebilirler.
Bir yönetici veya işveren olarak birincil görevinizin çalışanlarınız için destekleyici bir ortam yaratmak olduğunu unutmayın. Öncelikle çalışanlarınızın destek talep etmeleri konusunda daha güvenli hissetmelerini sağlayabilirsiniz. Erişilebilirliğe öncelik vermeli ve çalışanlarınız için seçenekler sunmalısınız. Ellerinden gelenin en iyisini yapmak için nelere ihtiyaç duyduklarını size söylemeleri için onları cesaretlendirebilirsiniz.
Nöroçeşitliliğe sahip bir iş gücü nasıl oluşturulur?
Kapsayıcı, nöroçeşitliliğe sahip ve farklı bir iş gücü oluşturmak istiyorsanız tüm işe alım ve çeşitlilik stratejinizi yeniden tanımlamanız gerekebilir. Bu tanımı yaparken de mülakat sürecinden işte kalma oranına kadar mevcut şirket kültürüne eleştirel bir bakış açısıyla bakmak çok önemlidir. Eleştirel bir bakış açısını benimsemek, kuruluşunuzun istemeden nöroçeşitli yetenekler için zor bir çalışma ortamı yaratıp yaratmadığını tespit etmenize yardımcı olabilir.