Ekoköyler; ekolojik, ekonomik ve sosyal açıdan sürdürülebilirliği ilke edinen yerleşim yerleri ve dünya çapındaki popülerliği her geçen gün artan bir yaşam tarzı olarak dünya sağlığını iyileştirme girişimleri arasında yer alıyorlar. İlk kez 1930’lu yıllarda İzlanda’da kurulan Solheimar Ecovillage ile kullanılmaya başlanan ekoköy (ecovillage) kavramı genellikle şehir yaşamına karşı doğayla uyum içinde yaşamak isteyenlerin kurduğu köyleri ifade ediyor. Bu köyler şehir yaşamının karmaşasından, gürültüsünden, kirliliğinden, tüketim çılgınlığından ve rekabetinden uzak yaşayıp aynı zamanda sürdürülebilir yaşama destek olmak isteyenler tarafından kuruluyorlar.
Her ne kadar gelişen teknoloji ve buluşlar ile hayatımıza inanılmaz kolaylıklar gelmiş olsa da nüfusun ve tüketimin artmasıyla beraber, bu sahip olduklarımızın iklim değişikliğine hız kazandırdığı göz ardı edilemez bir gerçek. Ekoköyler tam bu noktada doğayla iç içe, sürdürülebilir ve küresel ekonomik bağımlılık yerine özerk, üretken ve kolektif bir yaşam sunmalarıyla çözüm olarak devreye giriyorlar.
Ülkemizde henüz sayıları az olmakla birlikte, dünyada pek çok ülkede ekoköy bulunuyor. Her bir ekoköyün dünya görüşü, yaşam tarzı ve işleyişi birbirinden farklı olsa da ortak noktaları sürdürülebilirlik olarak öne çıkıyor. Ekoköy girişimlerini desteklemek için kurulan Küresel Ekoköyler Ağı GEN (Global Ecovillage Network), Kuzey ve Güney Amerika Ekoköyler Ağı (ENA), Asya ve Okyanusya Ekoköyler Ağı (GENOA), Avrupa, Afrika, Ortadoğu Ekoköyler Ağı (GEN Europe) organize olmayı kolaylaştırıyor. Türkiye’deki ekoköyler de GEN Avrupa içinde yer alıyor. Peki, ekoköyleri ekoköy yapan genel özellikler neler, hep birlikte inceleyelim.
Ekoköyleri ekoköy yapan özellikler nelerdir?
Ekoköyler; toplulukların refahını ve huzurunu gözetmekle beraber bireylerin de refahını ve huzurunu önemsiyorlar. Bu nedenle ekoköylerde bireyler yeteneklerine uygun ve mutlu olabilecekleri işleri üstleniyor, bu şekilde geçimlerini sağlayabiliyorlar. Bu köylerde genellikle paraya alternatif olarak geliştirilmiş bir değişim aracı tercih ediliyor, dolayısıyla alışverişte takas usulünü görmek mümkün oluyor.
Elektrikli cihazlar her evde bulunmuyor, beyaz eşya gibi eşyalar ortak olarak kullanılıyor. Su ihtiyacı karşılanırken doğal filtreleme yöntemlerinden ve toplama havuzlarından yararlanılıyor. Güneş panelleri, rüzgâr tribünleri, biyoyakıt gibi doğal ve alternatif kaynaklar; aydınlatma ve ısınma gibi ihtiyaçları karşılıyor. Kimyasal temizlik malzemelerinin yerini organik bileşimler alıyor ve tek kullanımlık malzemelerden uzak duruluyor. Atıklar gübreye dönüştürülüyor, organik atıklar biyoyakıt elde etmede kullanılıyor.
Satın alınan ya da işgal edilen arazilere kurulan ekoköylerde yaşam alanları taş, kil, saman gibi doğal malzemelerden yapılırken, ulaşım için toplu taşıma araçları ya da topluluğa ait ortak araçlar tercih ediliyor. Yürüyerek gidilemeyecek kısa mesafeler için bisiklet vazgeçilmez bir çözüm oluyor.
Ekoköylerde eğitime gelince, o da alışılmış eğitim yöntemlerinden farklılık gösteriyor. Doğadan öğrenme ve yaşam boyu öğrenme, eğitimin temelini oluşturuyor. Ekoköylerde tüm dünyadan katılımcılara açık eğitimler düzenleniyor ve bu eğitimler ekoköyleri vazgeçilmez kılıyor. Ekoköylere yapılan ziyaretler ile doğal ve sürdürülebilir yaşam eğitimleri, permakültür tasarım eğitimi gibi eğitimler almak; gönüllü olarak fide hazırlama, meyve hasadı yapma, sera kurma gibi işlere yardım ederek doğal yaşama katkıda bulunmak ve beceri kazanmak; doğanın tadına varmak mümkün oluyor. Bu tür eğitimler ayrıca ekoköylere gelir de sağlıyor.
Ekoköylerin sürdürülebilirliği nasıl sağlanır?
Ekoköy girişimleri; çevre mühendisliği, peyzaj mimarlığı, turizm, iktisat gibi alanların yüksek lisans ve doktora tezi olmuş; bir kısmı tarafından umut verici görülürken bir kısmı tarafından ütopik bulunmuştur. Ekoköyler benzer görüşteki insanların bir araya toplanması ve ortak bir amaç için mücadele etmesi bakımından faydalıdır ancak hüsranla sonuçlanan birçok ekoköy projesi de bulunmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, ekoköy kurma niyetiyle bir araya gelen kişilerin zaman içinde fikir ayrılıklarına düşmeleridir. Bu nedenle girişimler fazla ilerleyemeden son bulmaktadır.
Bunun önüne geçmek için; işleyişin, yönetimin ve sorumlulukların nasıl olacağı ile ilgili ayrıntılar en baştan belirlenmelidir. İyi düşünülerek tasarlanmış bir ekoköyde yaşamak keyifli, sağlıklı ve düşük maliyetlidir. Böylece sürdürülebilir ve alternatif bir yaşam tarzına merhaba demek mümkün olacaktır.