Akıllı telefonlar 25 yıldır piyasada. İlk sosyal medya platformu Six Degrees 22 yıl önce kuruldu. Bugün var olan LinkedIn, Facebook, YouTube, Twitter ve Instagram gibi popüler sosyal medya platformları 2003-2012 yılları arasında ortaya çıktı. Peki sosyal medya uygulamaları ve özellikle de akıllı telefonlar hayatımızın bu kadar içindeyken “eski moda” iletişim teknolojileri çok mu geride kaldı?
Sosyal medyanın büyümesi herkesin olmasa da milyonlarca insanın yaşam tarzını etkiliyor. Harvard Üniversitesi'nden Shakya ve Epidemiol tarafından 2017 yılında yapılan bir çalışmada sosyal medyanın sosyal ilişkiler, benlik saygısı, akademik başarı ve genel duygusal refah üzerinde önemli ölçüde olumsuz bir etkisi olduğu bulundu. Bu araştırma ile insanların kendilerini diğer insanların veya influencer’ların kusursuz görünen versiyonlarıyla karşılaştırdıkları ortaya kondu. Çalışma ayrıca yüksek hacimli sosyal medya kullanımı ile depresyon ve kaygı arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu da gösterdi.
World Advertising Research Center'a göre, COVID-19 kısıtlamaları çalışmamızı ve sosyal etkileşimlerimizi internet üzerinden gerçekleştirmeye kaydırdıkça, günlük çevrimiçi içerik tüketimi küresel olarak iki katından fazla arttı. Bu daha çok enerji tüketimini beraberinde getirdi ancak hem sürdürülebilirlik hem de bireysel dinginlik için dijital sınırlar belirlemek yeni ve daha sağlıklı bir yaşam tarzını ortaya çıkardı. Peki mola verilmesine yardımcı olacak bu hamleler neler?
Telefonunuzu dinlendirin
En yaygın kötü alışkanlıklardan biri, uyanır uyanmaz hemen telefonunuzu kontrol etmektir. Çoğu kişi telefonlarını alarm olarak kullandığından bu doğal bir içgüdü olarak gelir ancak bu, gözünüzü açtığınız andan itibaren iş e-postalarını, mesajlarını ve sosyal medya kanallarını kontrol etmenize yol açar. Bu ani bilgi yüklemesi, güne aciliyet, zorunluluk ve endişe duygusuyla başlanmasına neden olur.
Alarm bahanesini ortadan kaldırmak için bir çalar saate yatırım yapmayı deneyin ve uyanır uyanmaz bakmamak için telefonunuzu yatak odanızın dışında bırakın. Telefonunuzu odanızın dışında bırakmak güne telefonla başlama gerekliliğini ortadan kaldırır. Böylece sabahları bu zamanı sizi güne hazırlayan sessiz ve sakin bir ortamda geçirebilirsiniz.
Çevrim dışı saatleriniz için net sınırlar belirleyin
Çevrim dışı çalışma saatlerinize meslektaşlarınız tarafından saygı gösterilmediğini düşünüyorsanız, bu konuyu doğrudan ele almanız önemlidir. Bir sohbete bir endişe hakkında şeffaf ve açık bir şekilde konuşmak istediğinizi söyleyerek başlarsanız, bu herhangi bir karışıklık veya netlik eksikliğini önlemeye yardımcı olacaktır. Ayrıca açık ve dürüst olmak, güven ve saygı ilişkisinin kurulmasına da yardımcı olacaktır.
Ekrandan ekrana atlamayı hayatınızdan çıkarın
Bir ekranı kapatmak, hemen başka bir ekranı açmak anlamına gelmemelidir. Gün boyunca büyük zaman dilimlerinde ekranlara tamamen ara vermeyi deneyin. Belki öğle tatilinde telefonda gezinmek yerine yürüyüşe çıkabilir ya da işten sonra televizyon izlemek yerine kitap okumayı deneyebilirsiniz. Ekranlara verilen küçük molalar gün içerisinde verimliliğinizi artırırken daha az enerji tüketmenize de yardımcı olacaktır.
Cazip gelen tetiklemelerden kaçının
Günün sonunda dijital dikkat dağıtıcı şeyleri ortadan kaldırmak, hayata enerji ve yaratıcılıkla yaklaşmak için gereken dinlenmeyi elde etmenizi sağlar. Ancak tüm bunlara rağmen herkes 7 gün 24 saat boyunca güncel kalmak istiyor ve buna bağlı olarak her an cihazlarına bağlı yaşıyor. Bu dijital dikkat dağıtıcılar, kişilerin kendisini yeniden şarj etmesini ve sıfırlamasını engelliyor.
Her an çekici gelen bildirimlerden uzak durmak için yatak odanızı veya oturma odanızı "teknolojisiz bölgeler" haline getirin ve bu alanları öz bakımınıza odaklanmak veya sevdiklerinizle etkileşim kurmak için kullanın.