Maya uygarlığının dahiyane tasarımları günümüzde de farklı şekillerde kullanılıyor. Bunlardan bir tanesi; Meksika ve İngiltere merkezli bir mimarlık ofisi olan Aidia Studio tarafından, Maya uygarlığından ilhamla tasarlanan Tulum Tren İstasyonu. İnşaatının Ocak 2022’de başlayıp 2023’ün sonunda tamamlanması beklenen istasyon, 950 millik (1.525 km’lik) Meksika demiryolu hattında, Yucatan yarımadasındaki kasabada Tulum’a hizmet verecek.
Projeyi üstlenen stüdyo, Maya uygarlığının tasarım yöntemlerinden esinlenerek; geniş kafesli çatıya sahip bir tren istasyonu tasarladı. Maya mimarisinin en bilinen özelliklerinden olan simetri, anıtsallık, geometrik hizalama, kireçtaşı kullanımı; tasarımda yararlanılan özellikler arasında yer aldı. Tasarımcılar; Maya uygarlığının tasarım yöntemlerini çağdaş bir şekilde yorumlayarak, uygarlıktan kalan mirası onurlandırmaya çalıştılar.
Dev, eğimli bir göz küresi şeklindeki çatısı havayı içeri alırken yağmuru dışarıda bırakmak üzere tasarlandı. Çatının aerodinamik geometrisi okyanus esintisini içine çekerek onu istasyondan geçirecek. Yapılandırılmış çelik ve cam takviyeli beton panellerden oluşan delikli çatı, geometrik bir ızgara çizecek. Yağmurdan koruma amacıyla bazı yerler sırlanacak ve iç kısımlar cilalı sert ahşaplarla donatılacak.
Tasarımcılar; Yucatan ikliminin yazın yağmurlu ve yüksek nem oranına sahip “tropik” bir iklim olduğunu, bu havayla başa çıkmak için stratejik konumlarda camla kaplanmış, mekanik havalandırma olmadan çalışan, geniş bir açık kafes çatı tasarladıklarını belirtiyorlar. Çatıdan içeriye giren ışığın, istasyonun duvarlarına ve zeminine karmaşık geometrik desenler yansıttığını; bunun istasyonu kullanacaklar üzerinde farklı hisler uyandıracak bir ışık-gölge oyunu olduğunu iletiyorlar. Tabii bu da tesadüf değil; çünkü Maya uygarlığı da inşa ettiği binalarda gölgelerle oynamayı seven bir uygarlıktı.
Tasarımdaki çatı; demiryolu hatları ve platformlar üzerinde bir asma katta, ikinci bir mağaza ve restoran seviyesini barındırmak için ortada en yüksek seviyede bulunuyor. Trenler için dramatik bir giriş-çıkış oluşturmak amacıyla her iki uçta yükseliyor ve her iki tarafta aşağıya iniyor. İç ve dış taraftaki motifler Maya geleneksel geometrik desenlerini andırıyor. Aidia Studio, istasyonun mümkün olduğunca az yer kaplamasını sağlamaya çalıştıklarını dile getirirken istasyonun ana işlevlerinin birleştiği merkezde en geniş olan göz şeklindeki ayak izini, alanın en verimli yeri olarak gördüklerini söylüyor.
Maya kalıntıları ve bozulmamış Karayip kıyı şeridi ile ünlü olan Tulum Tren İstasyonu tasarlanırken, sürdürülebilirlik ile düşük karbon ayak izi de gözetildi. Bu nedenle, mekanize havalandırma eksikliği bazı emisyonları ortadan kaldırırken, çevredeki alan ağaçlarla ve yeşilliklerle kaplandı.
Maya Treni üzerindeki çalışmalar, planlanan rotada herhangi bir değişiklik olmadan hızla devam ederken, tarihi alanların ortaya çıkması nedeniyle, inşaatta açılış bölümleri boyunca plansız duraklamalar, yerel toplulukların muhalefeti gibi engeller de çıkıyor. Maya Treni, adını; topraklarında yaşayan uygarlıktan alıyor ve Meksika’nın güneydoğu eyaletlerine kalkınma vaadi sunuyor. Maya toplumu; tarihin tekerrür etmesinden, kültürel mirasın geçmişte olduğu gibi yağmaya ve yıkıma maruz kalmasından korkuyor. Dolayısıyla projeyle ilgili şiddetli tartışmalar yaşanıyor.
Proje; turizm, ticaret, altyapı ve ekonomik faaliyetlerin yanı sıra, güzergahındaki arkeolojik mirası koruma ve tanıtma sözü de veriyor. Bu nedenle; 80’in üzerinde arkeologdan meydana gelen ekip, inşaat alanında bulunan “tanımlanamayan malzeme” mirasını korumak için INAH ile birlikte çalışıyor. Lazer teknolojisi kullanılarak yapılan topografikharitaların yardımıyla kazılarda binlerce parça ortaya çıkarılıyor.
Ulusal Turizm Geliştirme Fonu (Fonatur), buluntuların ülkenin tarihinin, bilimsel ve kültürel mirasının bir parçası olan kişisel mülk ve gayrimenkullerden oluştuğunu belirterek; bunların korunması için gerekli bütün protokollere uyulacağının güvencesini veriyor. Bu kapsamda; gerekli görülmesi halinde hattaki çalışmaların durdurulması, tarihi alanların incelenmesi ve korunması için arkeolojik ekiplerin gönderilmesi planlanıyor.