Web'in Evrimi Nasıl Gerçekleşti?

Web'in Evrimi Nasıl Gerçekleşti?

Bugün tecrübe ettiğimiz Web deneyimi, sadece 10 yıl önce olduğundan bile çok farklı. Eğer tarihten bir şeyler öğrenebildiysek, Web’deki bu değişikliklerin çok önemli olacağının farkındayız.

İnternetin günlük olarak hayatınızı nasıl etkilediğini, toplumu nasıl değiştirdiğini düşünün… İnternet, şu an, siz bu yazıyı okurken bile başka değişimlerden geçmeye devam ediyor.

Web'in evrimi

Web'in evrimi genellikle üç ayrı aşamaya bölünüyor: Web 1.0, Web 2.0 ve Web 3.0. Şimdi ise Web 4.0’ın bu evrimde nelere yol açacağı tartışılıyor.

Web 1.0 nedir?

Web 1.0, web'in ilk versiyonuydu. Katılımcıların çoğu içerik tüketicileriydi ve yaratıcılar genellikle metin veya resim biçiminde sunulan bilgileri içeren web siteleri oluşturan geliştiricilerdi. Web 1.0 dönemi yaklaşık olarak 1991'den 2004'e kadar sürdü.

Web 1.0, dinamik HTML yerine statik içerik sunan sitelerden oluşuyordu. Veri ve içerik, bir veri tabanından ziyade statik bir dosya sisteminden sunuluyordu. Sitelerin pek bir etkileşimi yoktu. Bu anlamda Web 1.0 salt okunur web olarak düşünülebilir.

Web 2.0 nedir?

Çoğumuz, Web'i, yaygın olarak Web 2.0 olarak adlandırılan biçimde deneyimledik. Web 2.0 etkileşimli ve sosyal web olarak düşünülebilir. Web 2.0 dünyasında, oluşturma sürecine katılmak için bir geliştirici olmanız gerekmez. Çünkü birçok uygulama, herkesin kolayca içerik oluşturucu olmasına izin verecek şekilde oluşturulmuştur.

Bir düşünce oluşturmak ve bunu dünyayla paylaşmak istiyorsanız veya bir video yükleyerek milyonlarca insanın onunla etkileşime girmesine, hakkında yorum yapmasına izin vermek istiyorsanız, Web 2.0’da bunu kolayca yapabilirsiniz. 

Web 2.0, para kazanma ve güvenlik

Web 2.0 dünyasında Instagram, Twitter, LinkedIn veya YouTube gibi popüler uygulamaların ilk günlerini, bugün ne kadar farklı olduklarını hayal edin.

Bu gelişim süreci genellikle şu şekilde ilerler: Şirket bir uygulama sunar. Mümkün olduğu kadar çok kullanıcıyı bünyesine katar ve ardından kullanıcı tabanından para kazanır.

Bir geliştirici veya şirket popüler bir uygulamayı piyasaya sürdüğünde, ilk başta para kazanma konusunda endişelenmez. Büyümeye ve yeni kullanıcıları çekmeye odaklanır ancak sonunda kâr etmeye de başlaması gerekir.

Ayrıca dış yatırımcıların rolünü de dikkate almaları gerekir. Genellikle risk sermayesi gibi şeyleri üstlenmenin kısıtlamaları, bugün kullandığımız birçok uygulamanın yaşam döngüsünü ve nihayetinde kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler. Uygulama geliştiren şirket risk sermayesi alırsa, yatırımcıları genellikle ödediklerinin onlarca veya yüzlerce büyüklüğünde bir yatırım getirisi bekler. Bu, organik bir şekilde sürdürebilecekleri bir büyüme modeline gitmek yerine, şirketin genellikle iki yola itildiği anlamına gelir: Reklamlar veya kişisel veri satışı. Google, Facebook, Twitter gibi birçok Web 2.0 şirketi için daha fazla veri, daha fazla kişiselleştirilmiş reklam anlamına gelir.

Web 3.0 nedir?

Web 3.0'da geliştiriciler, genellikle tek bir sunucuda çalışan veya verilerini tek bir veri tabanında depolayan uygulamalar oluşturup dağıtmazlar. Bunun yerine, Web 3.0 uygulamaları ya blok zincir ağı üzerinde, birçok eşler arası sunuculardan oluşan merkezi olmayan ağlarda ya da bir kripto-ekonomik protokol oluşturan ikisinin bir kombinasyonunda çalışırlar. Bu uygulamalara genellikle "merkezi olmayan uygulamalar" adı verilir. Web 2.0 ve Web 3.0 arasında birkaç temel fark vardır. Bu farkları şöyle sıralayabiliriz:

-Doğrulanabilirlik

-Güvenilmezlik

-Kendi kendini yönetme

-Durum bilgisine sahip olma

-Yerel yerleşik ödemelere sahip olma

Ayrıca, istikrarlı ve güvenli merkezi olmayan bir ağ elde etmek için ağ katılımcıları (geliştiriciler) teşvik edilir. Hizmeti kullanan herkese en yüksek kalitede hizmet sunmak üzere bir rekabet vardır. Web 3.0'ı duyduğunuzda, kripto para biriminin genellikle konuşmanın bir parçası olduğunu fark edersiniz. Bunun nedeni, kripto para biriminin bu protokollerin çoğunda büyük bir rol oynamasıdır. 

Web 4.0 nedir?

Web 4.0 henüz gelişiminin ilk aşamalarında, ancak web ile etkileşim şeklimizde büyük değişiklikler yaratma potansiyeline sahip. Simbiyotik ağlar, Web 4.0'ın önemli bir bileşenidir. Simbiyotik ağların amacı, insanların ve yapay zekânın birbirleriyle etkileşim halinde olduğu bir ekosistem oluşturmaktır. Bu ağlar, insanların bilgiye daha hızlı ve kolay bir şekilde erişmelerini, karmaşık problemleri çözmelerini ve daha verimli kararlar vermelerine yardımcı olur.

Günümüzde bazı uzmanlar, Web 4.0'ın, kullanıcıların Web'e fiziksel implantlar yoluyla erişmelerine olanak sağlayacağını, böylece Web evriminde büyük bir sıçrama olacağını düşünüyor. Sonuç olarak internet, bugün yaşadığımız dünyayı kökten değiştirmeye devam ediyor. Daha üretken olma ve çeşitli yollarla başkalarıyla iletişim halinde kalma yeteneği ise buzdağının sadece görünen kısmı. Bakalım ilerleyen süreçte Web 4.0 hayatımıza neler katacak?

İlginizi Çekebilir

Yükleniyor...
Yükleniyor