Plastiklerde Düşündüğümüzden Çok Daha Fazla Zehirli Kimyasal Var

Plastiklerde Düşündüğümüzden Çok Daha Fazla Zehirli Kimyasal Var

Tek kullanımlık plastik ürünlerin hızla artan üretimi ve beraberinde gelen tüketim, dünyanın bunlarla başa çıkma kabiliyetini altüst ettiğinden, plastik kirliliği en acil çevre sorunlarından biri haline geldi.

Plastik kirliliği en çok çöp toplama sistemlerinin genellikle yetersiz olduğu veya hiç olmadığı, gelişmekte olan Asya ve Afrika ülkelerinde görülüyor. Ancak gelişmiş dünya ülkelerinden özellikle geri dönüşüm oranlarının düşük olduğu yerlerde atılan plastikleri uygun şekilde toplamakta da sorun yaşanıyor. Plastik çöp o kadar yaygın hale geldi ki bu durum Birleşmiş Milletler tarafından müzakere edilen küresel bir anlaşma yazma çabalarını harekete geçirdi. Yani plastik kullanımı sadece belli bir bölgenin değil tüm dünyanın en önemli sorunlarından biri haline geldi.

Fosil yakıtlardan yapılan plastiklerin üretimi ve gelişimi İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra hızlanmış, bu nedenle modern çağ, plastiksiz yaşamın mümkün olmadığı bir dönem olarak varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Plastikler hayat kurtaran cihazlarla tıpta devrim yarattı, uzay yolculuğunu mümkün kıldı, arabaları ve jetleri hafifleterek yakıt ve kirlilikten tasarruf sağladı, kuluçka makineleri ve temiz içme suyu ekipmanlarıyla hayat kurtardı. Ancak tüm bu yararlarının dışında kullan-at kültürünün en büyük öncüsü haline de geldi. Bugün, tek kullanımlık plastikler her yıl üretilen plastiğin %40'ını oluşturuyor. Plastik poşetler ve gıda ambalajları gibi ürünlerin birçoğunun ömrü yalnızca saatler, hatta dakikalar arasında değişse de çevrede yüzlerce yıl kalabiliyor.

Plastiğin en yeni yüzü

Plastiklerin içerisinde bulunan ftalat’ların ve alev geciktiricilerin zehirli olduğu birçok kez kanıtlanmıştı. Ancak yeni bir çalışma, plastiklerdeki tüm kimyasalların dörtte birinin sizin için eşit derecede zararlı olabileceğini ortaya koyuyor.

Geçtiğimiz yıllarda yayımlanan “Deep Dive into Plastic Monomers, Additives, and Processing Aids” isimli araştırma, plastiklerin yaşam döngüleri boyunca daha önce düşünülenden çok daha fazla toksik kimyasal saldığını ve hem insanlar hem de gezegen için önemli riskler oluşturduğunu ortaya koyuyor. Şimdiye kadar bu kimyasalların sadece küçük bir kısmı düzgün bir şekilde incelense de Environmental Science & Technology Dergisi’nde yayımlanan yeni makale, plastikteki en kapsamlı kimyasal veri tabanını sağlıyor ve malzemenin ne kadar zararlı olabileceğine dair ürkütücü bir bakış açısı sunuyor.

İsviçre’de yer alan ETH Zürih Üniversitesi'nde Ekolojik Sistem Tasarımı Profesörü olan Stefanie Hellweg liderliğindeki araştırmacılar ekibi, üzerinde çalıştıkları plastiklerde 10.500 kadar kimyasal tespit etti. Ekip, plastiğin içerdiği tüm kimyasalları belirlemek için bilimsel, düzenleyici ve endüstri veri tabanlarını kullanarak çok çeşitli plastik ürünlerini iki buçuk yıllık bir süreçte inceledi. Daha sonra bu kimyasalları, kimyasalların tehlikeli, iyi huylu veya yeterince çalışılmamış olup olmadığını belirleyen bilimsel veri tabanlarıyla çapraz referanslandırdılar. Bu kimyasalların yaklaşık dörtte biri (yaklaşık 2.480 adet) "potansiyel endişe verici maddeler" olarak adlandırıldı. Bu da onların zararlı olduklarını gösteren bazı kanıtlar olduğu anlamına geliyor. Bu kimyasalların bazı durumlarda sudaki yaşam için toksik olduğu, kansere neden olduğu veya belirli organlara zarar verdiği bilinmektedir. Çalışmada araştırmacılar, tehlikeli olup olmadığına dair net bir kanıt olmadığından kimyasalların %39'unu daha uygun şekilde kategorize edemediler.

Her yıl dünya çapında 350 milyon metrik tondan fazla plastik üretiliyor ve bu da çöp sahalarımızı ve okyanuslarımızı tıkayan milyarlarca metrik tona ekleniyor. Araştırmacıların belirlediği zararlı kimyasallar; oyuncaklar, tıbbi cihazlar, maskeler, gıda ambalajları ve tekstil ürünleri de dahil olmak üzere her gün kullandığımız birçok plastik nesnede bulunuyor.

Peki bu durumda tüketici ne yapmalı? Mümkün olduğunca organik malzemeler tercih edilse de plastiği hayatımızdan tamamen çıkarmak neredeyse imkansızdır. Modern dünya, ahşap mobilyalarımızın üzerindeki kaplamalardan, dolaplarımızı dolduran giysilere ve duvarlarımızı kaplayan boyalara kadar plastiğe doymuş durumda. Araştırmanın başında yer alan Wiesinger'e göre bu kimyasalları daha iyi takip etme ve ortadan kaldırma sorumluluğu ise büyük ölçüde şirketlerin üzerinde yer alıyor.

İlginizi Çekebilir

Yükleniyor...
Yükleniyor